(Recep Çınar)
“Davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diye röportaj veren bir başkanın, yani Fatih Özgökçen’in derdinin Konyaspor olmadığını geçte olsa öğrendi Konya…
Ama iş işten geçtikten sonra…
Davet edilen kötüydü, kötü de geldi Konyaspor’u buldu!
Bile bile ladesti yaşanan…
Çünkü daha önce bu kulübün üyeliğinden, özellikle de aidatını ödemediği için çıkarılan birine, kulübün anahtarını teslim ederseniz, ağlayıp sızlamanın kimseye faydası yok…
Konyaspor kulübüne ve bu kulübü sevenlere verdiği maddi ve manevi yıkım hariç…
Haksız mıyım?
Şehri yönetenler?
100 binlerce taraftara bunu layık görenler?
Adım gibi biliyorum ki, sizler de aynı dertten muzdaripsiniz!
Siz de mutlu değilsiniz…
Sizin de güveniniz yerle bir edildi.
x
KONYASPOR BU CENDEREDEN NASIL ÇIKAR
Koskoca şehir, yani 2,5 milyonluk Konya işin ciddiyetini kavramış, şehrin etkili ve yetkili insanlarına Konyaspor’un göz göre göre uçuruma doğru gittiğini anlatmaya çalışıyor…
Bugün karşımızda duran fotoğraf şu: Ligin alt sıraları, yani bu ligi terk edecek takımların arasından bir tık yukarıya çıkmak için çırpınan bir takım konumunda Konyaspor…
Ligin orta ile alt sıralarında, yani ilk 10 takım arasında yer alabilecek bir kapasite değil…
Hem yönetimsel hem de ekonomik anlamda!
Bunun verdiği mesaja gelirsek, Konya ve Konyaspor bu cendereden çıkmak istiyorsa, daha doğrusu korkulu bir rüyadan uyanmak istiyorsa, öncelikle bu başkandan kurtulmalı, sonra ilk yarıyı 20 puanın üzerinde tamamlamalı, elzem! Olan ara transferi akılcı ve doğru hamlelerle değerlendirmeli…
Çare bu…
Peki mümkün mü?
Bence mümkün…
Nasıl mı?
Sadece Konya’da yaşayan değil, dışarıda yaşayıp da Konya’yı içinde yaşatan, Konyaspor’u kendi çıkarları doğrultusunda değil de, Konyaspor’un çıkarları doğrultusunda seven insanların el ele vermesi ile bu şehrin takımı bu lige tutunur.
x
KONYASPOR DÜŞERSE VAH HALİNE!
Altını çizerek söylüyorum; Konyaspor bu borç yüküyle bir alt lige giderse, yukarıya çıkma şansını kaybetmenin yanında, transfer tahtası kapanacak, alacaklılar, yani kasabı, manavı, malzemecisi kulübün kapısında kuyruğa girecek…
“Transfer yapılamazsa da altyapıdaki oyuncularla işi kotarırız” gibi bir futbol aklına karşı değilim, ama mevcut altyapı takımlarının durumu malum!
Bırakın birinci ligi, ikinci, hatta üçüncü ligde oynayabilecek bir tane oyuncu yok…
Yara derinleşecek…
Konyaspor’un bir alt lige düşmesi ile birlikte, transfer yasağının tek mağduru profesyonel kadro olmayacak…
Alt yapıda bu mağduriyetten nasibini alacak maalesef…
Transfer yapabilmek bir yana, filiz lisans bile çıkarılamayacak Konyaspor adına…
Zaten potansiyelli oyuncu sıkıntısı çeken altyapı, bu yaptırım ile yani transfer tahtasının kapanması nedeniyle manevra kabiliyetini daha da kaybetmiş olacak…
Konyaspor kulübünün geleceğine vurulabilecek en büyük darbelerden birisi de bu…
Bunları başkan da dahil kaç yönetici biliyor?
Bildiklerini sanmıyorum…
Durum çok vahim.
Dolayısıyla şehri yönetenler, bu takımı bu ligde tutmak için, gerekeni yapmalılar.
x
KONYASPOR İLK YARIYI 20 PUANIN ÜZERİNDE TAMAMLAMALI
Tahtanın kapanma ihtimalini düşünmek bile insanın canını acıtıyor…
Çünkü sonuçları ağır bedeller ödetebilecek gelişmelere gebe bir nedendir bu…
Hep veriyorum bu örneği, ama gerçek bu…
Bursa, Ordu, Malatya, Eskişehir bilindik hikayeler nedeniyle futbol sahnesinden silindiler ya da silinmek üzereler!
Bu şartlar altında küme düşerse, açık söylüyorum aynı sorunları, aynı trajediyi Konyaspor’un yaşayacağına kalıbımı basarım!
Konyaspor’un mevcut başkan, yönetim ve oyuncu kadrosu ile işi zor…
Kabul edelim ki, bu yönetimin bir an önce genel kurul kararı alması, küçükte olsa, Konyaspor’un bu lige tutunmasına vesile olabilir…
Lige tutunacağının garantisi olmamasına rağmen…
Her şeye rağmen, Konyaspor için son vagon genel kurul…
Yönetimin kongre kararı alması, takımın ilk yarıda 20’yi ya da üzeri puanı görmesi ve 3-4 karakterli oyuncu takviyesi ile belki!
Tekrar söylüyorum; bunun da garantisi yok.
x
ARSA MESELESİ!
Mevcut yönetimin içeride 160 milyon alacağını bahane ederek, genel kurul kararı almaması, bu şehre ve bu şehrin takımına yapılacak en büyük ihanettir…
Adana Demirspor yenilgisinden sonra, Akyokuş’da yapılan yönetim toplantısında, cağ kebabı ziyafeti, sonra de hiçbir şey olmamış gibi, kakara-kikiri hoş olmuyor…
Bu kulübü bu noktalara getirenler, başınızı iki elinizin arasına alıp, ”biz nerede yanlış yaptık, yapıyoruz” diye düşünmüyor, “köy yanarken deli kız saçını” tarar misali, hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsanız, bu kesinlikle kabul görmez…
Fatih Özgökçen’in basın toplantısında söyledikleri nasıl kabul görmediyse…
Şu da var; Fatih Özgökçen, basın toplantısında ya da TV yayınında ya da başka bir medya platformunda, “Konyaspor’a kaybettirdiğim yıllardan vazgeçtim, birisi bana yitirdiğim güveni geri verebilir mi?” diye ricada bulunabilir mi?
Tabii ki, Konyaspor kulübünün yitirdiği güveni de!
Sanmam…
Çünkü egosu buna izin vermez…
Adamın burnu yere düşse, kibrinden dolayı burnunu yerden almaz!
Ve bir şey daha…
Mevcut yöneticiler, Konyaspor’a verdikleri emanet paralarına karşılık, Kayacık-Pınarbaşı civarlarındaki bir arsanın kendilerine verilmesini talep etmişler!
Ben demiyorum, konu komşu öyle diyor.