Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin, “Şu anda iktidar olsaydık, geçmişte oraya ÇED raporu veren bütün isimleri hayat boyu rapor yazmaktan men ederdik.” değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, Saadet Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Erzincan’da maden ocağında toprak kayması meydana geldiğini anımsattı.
Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşananların bir kader olarak düşünülemeyeceğini belirten Ahmet Davutoğlu, “maden sahalarının siyasilerin yakınlarına verildiğini” iddia etti. Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Şu anda iktidar olsaydık, geçmişte oraya ÇED raporu veren bütün isimleri hayat boyu rapor yazmaktan men ederdik. ‘Toprağa saygısı olmayanın milletin hukukuna saygısı olmaz’ derdik. Bu raporları verenlerin tümünü kamu hizmetinden men ederdik. Sonra altın madeninin arkasındaki sırları birer birer çıkartır, kimlere ne imtiyazlar tanınmışsa onları araştırırdık.”
Antalya’da yaşanan sele de değinen Davutoğlu, iktidarın şehirlerin dokusunu anlayamadığını söyledi.
“Mektup yazdım Kanal İstanbul için”
Kanal İstanbul Projesi’nin, İstanbul’a saygısızlık olduğunu savunan Davutoğlu, “Kanal İstanbul, İstanbul’un havasına, suyuna, toprağına, ateşine hürmetsizliğin, nobranlığın, ihanetin adıdır.” dedi.
İstanbul’un büyük bir hazine olduğunu dile getiren Davutoğlu, “Bunu ben Sayın Erdoğan’ın yüzüne ifade ettim. Yazılı rapor var, yayınlarım. Mektup yazdım Kanal İstanbul için, ‘Yapmayın, kıymayın İstanbul’a’ diye.” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi, imar, uyuşturucu, faiz, ihale ve siyaset baronlarından kurtaracaklarını ifade eden Davutoğlu, siyaseti kar ve rant alanı olmaktan çıkaracaklarını kaydetti. Ahmet Davutoğlu, devletin ve Türkiye’nin yeniden imara ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında “buyruğumdur” ifadesini kullandığını söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Buyruk yazacaksan, dön Netanyahu’ya ‘Ben ki Selahaddin Eyyubi’nin, Hazreti Ömer’in mirasının takipçisi, Yavuz Sultan Selim Han’ın fethettiği diyarların bugünkü hamisi, Sultan Abdülhamid Han’ın reddettiği siyonist projelerin takipçisi ve karşılığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ım; sen ki Netanyahu’sun ‘sana ticareti kesiyorum, sana hava sahalarımı kapatıyorum. Eğer zulmünü durdurmazsan gemilerimle yardım gönderiyorum, ebabil kuşları gibi helikopterlerle yardım indiriyorum Gazze’ye, ramazan yaklaşırken saldırılarını kesmezsen bütün gücümle orada olacağım’ de. Buyruk böyle yazılır.”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Hatay Milletvekili Çalışkan
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da Türkiye’de insan canının değersiz olduğunu, şirketlerin iş ve işçi güvenliğiyle ilgili yatırımları yapmadığını öne sürdü. Bülent Kaya, iktidarın iş güvenliği ile işçi sağlığının tehdit altında olduğu madenleri durdurması gerektiğini dile getirdi.
İsrail’in Gazze’deki saldırılarını anımsatan Kaya, Filistin sorununun normalleştirildiğini, parti olarak bu konuyu unutturmayacaklarını ifade etti.
Kaya, “İsrail zulmünü durdurmanın, Filistinli mazlumlara kol kanat germenin milli vecibe olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Grup toplantısında Saadet Partisinin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayının Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan olduğu açıklandı.